Ayrıntı Yayınları dünyaca ünlü İtalyan yazar, bilim insanı ve düşünür Umberto Eco’nun 1997’de yayınlanan Kant ve Ornitorenk Bilişsellik ve Dil Üzerine Denemeler adlı kitabını ilk kez olarak okurlarla buluşturuyor.
Kant ve Ornitorenk’te gerçeklik, algı ve deneyime ilişkin soruları, Kant, Heidegger, Peirce gibi filozofların düşünceleri ekseninde derinlemesine ele alan Eco, sahip olduğu felsefi, edebi ve tarihsel bilgi birikimini kendine özgü hikâyeci anlatım tarzıyla zenginleştirerek hem felsefi hem de eğlendirici bir okuma sunuyor.
Umberto Eco, Kant ve Ornitorenk adlı çalışmasında gerçeklik, algı ve deneyimle ilgili temel problemleri, Kant, Heidegger, Peirce gibi filozofların düşünceleri ekseninde, sahip olduğu felsefi, edebi ve tarihsel bilgi birikimini kendine özgü hikâyeci anlatım tarzıyla zenginleştirerek birbirinden kıymetli altı deneme kaleme alıyor.
Gerçekliğe dair hakiki sorular
Umberto Eco’nun giriş yazısında belirttiği üzere, “Kant’ın ornitorenkle ne işi var? Hiç. Tarihlerden de görebileceğimiz gibi, hiçbir ilgisi olamazdı.” Kant, hiçbir zaman bir ornitorenki kaleme almadı; bir ornitorenk hiçbir zaman Kant’tan haberdar olmadı; fakat Eco’nun gerçekliğe dair hakiki soruları, hiçbir varlığı birbirine karşı kayıtsız bırakmayacaktır.
Kitaba dair…
Gündelik hayatımızda karşılaştığımız nesneleri birbirinden ayırt etmemizi sağlayan özsel bir fark söz konusu mudur? Sözgelimi, bir kedinin neden bir köpek değil de kedi olduğunu anlamak için ne gibi kategoriler ya da şemalar gerekmektedir?
Kategoriler ya da şemalar dışında, bir şeyi köpek ya da kedi olarak tarif etmek için farklı birtakım unsurlara ihtiyacımız var mıdır? Nesneleri algılarken bilişsel kapasitelerimizin yanında dilsel niteliklere ne ölçüde ihtiyaç duyarız? Bilişsel kapasiteler ve dilsel nitelikleri bir arada ele almanın herhangi bir olanak koşulu söz konusu mudur?