Dünya astım günü 2025: Astımda doğru inhaler kullanımı neden hayati?

Dünya Astım Günü Kapsamında Prof. Dr. Bozkurt’tan Önemli Açıklamalar

Dünya Astım Günü dolayısıyla görüşlerine başvurulan Prof. Dr. Bozkurt, bu yılın temasının “Astımda inhaler tedavi: Ne kadar doğru o kadar etkili” olarak belirlendiğini belirtti. Bozkurt, hekimler, eczacılar, hemşireler ve hastalar arasında inhaler tedavi eğitimlerinin ön plana çıkarıldığını sözlerine ekledi.

Astımın dünya genelinde 260 milyondan fazla insanı etkilediğini, bulaşıcı olmayan en yaygın kronik hastalıklardan biri olduğunu vurgulayan Bozkurt, her yıl 450 binden fazla kişinin astım nedeniyle hayatını kaybettiğini belirtti. Özellikle düşük ve orta gelirli ülkelerde inhaler ilaçlara erişimde yaşanan zorluklar veya maliyetin yüksekliğinin, hastaların tedaviye ulaşmasını güçleştirdiğini ifade etti.

Astımın akciğerlerdeki hava yollarında mikrobik olmayan iltihaplanma sonucu meydana geldiğini, belirtiler arasında nefes darlığı, hırıltılı solunum, göğüste baskı hissi ve öksürük olduğunu aktaran Bozkurt, Türkiye’de yapılan araştırmalara göre erişkinlerde astım görülme sıklığının yüzde 2 ila yüzde 10, çocuklarda ise yüzde 0,7 ila yüzde 21 arasında değiştiğini söyledi.

Bozkurt, “Astım tedavisinde ilaçlar genellikle nefes yoluyla uygulanmaktadır. İnhaler ilaçların doğru şekilde kullanılmaması durumunda tedavi başarısız olabilir. Bu yüzden hastaların inhaler cihazlarını doğru bir şekilde kullanmayı öğrenmeleri ve doktor kontrolünde tekniklerini düzenli olarak gözden geçirmeleri gerekmektedir.” değerlendirmesinde bulundu.

Özellikle sprey formundaki ilaçların kullanımında doğru nefes alma ve tutma tekniklerinin uygulanması gerektiğini vurgulayan Bozkurt, kortizon içeren ilaçlardan sonra ağız ve boğazın mutlaka suyla çalkalanması gerektiğini paylaştı.

Astım hastalarının hastalığı tanımalarının ve tedavi sürecine aktif bir şekilde katılmalarının tedavi başarısını artırdığını belirten Bozkurt, Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü, Türk Toraks Derneği ve Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği gibi kurumlar tarafından her yıl Dünya Astım Günü kapsamında çeşitli eğitim ve farkındalık toplantıları düzenlendiğini söyledi.

Hasta-hekim işbirliğinin astım tedavisinde önemine işaret eden Bozkurt, tedavi sürecinin düzenli takip, doğru ilaç kullanımı ve çevresel tetikleyicilerden korunma ile başarılı olabileceğini vurguladı.

Related Posts

Menenjit vakaları artıyor: Bu belirtiler varsa dikkat!

Türkiye’de ve dünyada artan menenjit vakaları endişe yaratırken, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü’nden Uzm. Dr. Mehmet Öztürk, önemli uyarılarda bulundu. Hatalığın grip gibi başlayıp, çok ciddi sorunlara yol açabildiğine dikkati çeken Uzm. Dr. Öztürk, “El hijyeni, kalabalık ortamlarda dikkatli davranmak ve hasta kişilerden uzak durmak önemli, ancak en güçlü korunma yöntemi aşıdır. Biz hekimler olarak bu aşıyı kuvvetle öneriyoruz” dedi.

Milimetrik boyuttaki tümörler artık net şekilde görülecek

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Sağlık, Uygulama ve Araştırma Hastanesi’nde onkolojik, nörolojik ve kardiyolojik alanlarda tanı ve evreleme süreçlerini daha güvenilir hale getirecek “PET/BT” cihazı hizmete alındı.

Statinlerin arkasındaki gerçekler

Statinler, en çok reçete edilen ilaçlar ama gerçekten herkesin ihtiyacı var mı? Yeni araştırmalar, gereksiz statin kullanımının hem yan etki hem de ekonomik yük anlamına geldiğini gösteriyor. Kolesterolü düşürmek için tek yol ilaç değil. Bazı hastalar için yaşam tarzı değişiklikleri, beslenme ve doğal destekler çok daha etkili olabilir. Peki kimler ilaca başlamalı, kimler dikkatli olmalıdır?

demans

Her demans geri döndürülemez değildir. B12 eksikliği, tiroit hastalıkları, depresyon… Bazı nedenler düzeltildiğinde zihin yeniden açılabilir. Zona aşısı yaptıranlarda demans riski % 20’ye kadar azalıyor. En iyi koruma mı? Egzersiz, sosyallik, kitap, sebze, denge.

Kene ısırığına karşı kıyafet rengi uyarısı!

Artan sıcaklıklarla birlikte doğa yürüyüşleri ve piknikler keyifli olsa da, uzmanlar kenelere karşı uyarıyor.

60 yaşın üstündeyseniz bunu yapmayı bırakın, ölüm riskini yüzde 26 artırıyor!

Uzmanlar, 60 yaş ve üzeri bireylerin sosyal izolasyona girmesinin, yalnızlığın yol açtığı fiziksel ve zihinsel yıpranma nedeniyle ölüm riskini yüzde 26 oranında yükselttiğini açıkladı.