Akademik Performans Göstergeleri Üzerine Prof. Dr. Utku Perktaş’tan Değerlendirme
Son dönemde Türkiye’deki üniversitelerin rektörlerinin akademik performans göstergeleri, özellikle de h-indeksi üzerinden yapılan değerlendirmelerle gündeme gelmeye başladı. Bu konuya ilişkin olarak bir yazı kaleme alan Prof. Dr. Utku Perktaş, rektörlük kurumunun daha şeffaf hâle getirilmesi gerektiğini vurguladı.
Oksijen gazetesinde Baran Can Sayın imzasıyla yayımlanan “202 Rektörün Bilimsel Üretim Performansı” başlıklı analiz haberiyle birlikte rektörlerin akademik performansı tartışma konusu haline geldi. Report’ta yayımlanan “Akademik karnesi zayıf olan üniversite rektörlerinin temsil sorunu” başlıklı yazısında konuya değinen Perktaş, rektörlük makamının önemine dikkat çekti.
Rektörlük Makamı ve Kimliği
Prof. Dr. Utku Perktaş’a göre, bir rektör sadece bir idareci değil, aynı zamanda üniversitenin bilimsel üretim kapasitesini, etik değerlerini ve kurumsal kültürünü temsil eden bir figürdür. Bu nedenle rektörün akademik geçmişi ve araştırma kültürü, kurumsal vizyon açısından büyük öneme sahiptir. Rektörlük makamı, sadece üniversitenin değil, kamusal alanın da önemli bir temsilcisidir ve bu nedenle yüksek bir sorumluluk gerektirir.
Üniversitenin temsil gücü, akademik özgürlük, etik liderlik ve sağlam bir kurumsal kültürle sağlanır. Bu unsurlar sadece nicel ölçütlerle değil, aynı zamanda kurumsal hafıza ve entelektüel derinlikle de ölçülmelidir. Bu bağlamda, akademik geçmişi ve araştırma kültürü olmayan bir rektör, üniversite için büyük bir risk oluşturabilir.
Etik Değerlere Dayalı Yöneticilik
Türkiye’de akademik yöneticiler için daha etik temelli bir değerlendirme kültürüne ihtiyaç vurgusu yapılırken, uluslararası ilkeler de bu yönde adımlar atılmasını öneriyor. Bilimsel üretimi yetersiz veya h-indeksi düşük olan bir yöneticinin, kurumsal temsil ve akademik liderlik açısından sorun teşkil ettiği belirtiliyor.
Rektörlük gibi yüksek temsil makamlarında, araştırma kültürüne ve bilimsel geçmişe sahip olmanın önemi vurgulanırken, asgari akademik üretim ve araştırma kültürü göstergelerinin şeffaf kriterler haline getirilmesi gerektiği ifade ediliyor. Rektörlük sadece yönetim başarısı değil, aynı zamanda bilimsel ve kültürel temsil gücü gerektiren bir makamdır.
Prof. Dr. Utku Perktaş’ın değerlendirmeleri üzerine akademik yöneticilik konusunda daha kapsamlı ve etik değerlere dayalı bir yaklaşımın benimsenmesi gerektiği vurgusu yapılıyor.